CHP savrulmaya devam ediyor…
Emperyalistlerin ve onların işbirlikçilerinin CHP’ni bitirme planı başarıyla işliyor…
Kökleri Reddi iİhak, Müdafai Hukuk, İttihat ve Terakkiye uzanan ve Atatürk Devrimleri ile vücut bulan CHP bugün Neoliberalizmin bir ideolojik aygıtı haline getirildi…
Kemal Kılıçdaroğlu ve şurekası partiyi bir yandan Özal’ın Anavatan Partisine benzetirken diğer yandan solculardan temizlediler…
Ve sonuç kesin kazanılacak bir seçimi AK Partiye teslim etmek oldu…
Şİmdi sözüm ona değişimciler yerel seçim hazırlığı yapıyorlar işin esasında yeni bir yenilginin alt yapısını hazırlıyorlar…
Dedim ya, bu Neoliberal tayfa bir yandan CHP’yi bitirme planına sadık kalırken diğer yandan da kendi aralarında parti içi iktidar mücadelesi veriyorlar…
Daha doğrusu “emperyalistlerin gözdesi ben olacağım onlara en iyi ben hizmet ederim” yarışıdır bunun adı…
Atatürk’ün kemikleri 1938’den buyana sızım sızım sızlıyor…
Dünyanın en büyük terör örgütü Nato’yu kutsayan Neoliberaller her fırsatta utanmadan Deniz Gezmiş’i kullanıyor…
6 Mayıs’ta genel seçim öncesi yaptıkları büyük mitingde Denizlerin adını bile ağzına almayan Özgür Özel, “6. filoyu denize döken Deniz Gezmiş’in izindeyiz” diyerek aklımızla dalga geçiyor…
Kamulaştırmadan, planlı kalkınmadan bahsetmedikleri gibi küresel şirketlerin sömürgesi haline getirilen Anadolu coğrafyasının halkı da köleleştirildi bu konulara değinen yok… Çözüm öneren de yok…
Tam Bağımsızlık bir hümanizma oldu…
Sahipleri ve yöneticileriyle birlikte İngiliz Şirketi olan Limak’ın yer altı ve yer üstü kaynaklarımızı nasıl acımasızca yok ettiğini, vergi borçlarının nasıl silindiğini, üstüne teşviklerin nasıl verildiğini, paraları yurt dışına nasıl kaçırdıklarını kimse anlatmıyor…
Sadece Limak değil onlarca yabancı ve yabancı ortaklı şirket tüm memleketi bin yıl aç bırakılmış sırtlan sürüsü gibi açgözlülükle yok ederken ülkenin şeker, tütün, maden sektörleri ve bilcümle üretim aracı bunlar arasında üleştirilirken halk her geçen gün yoksullaşıyor ve ortaçağ karanlığına gömülüyor…
CHP’den bugün bağımsızlık adına bir söylem geliştirmesi beklenirken Nato’ya övgüler düzülüyor…
Kısacası küresel sömürgecilerin kontrolünde bir muhalefet…
Anti Emperyalist değiller, ne yazık ki işbirlikçi oldular…
İşte bu ahval ve şerait içerisinde yerel seçimlere gidiyoruz…
Ve açıkça görünüyor ki bazı metropolleri ellerinde tutmaktan, banko kazanılacak yerleri aralarında üleşmekten başka bir dertleri yok…
Kılıçdaroğlu’nun tavşan adayı Özgür Özel, İmamoğlu ile anlaştıktan sonra işler değişti ve kontrol İmamoğlu’nun eline geçti…
Şimdi Özgür Özel ve İmamoğlu arasında çelişkiler ortaya çıkmaya başladı…
Kılıçdaroğlu cephesini de unutmayın…
Zannetmeyin ki seçimlerde CHP’ne ve İmamoğlu’na oy verecekler…
CHP dip yapsın, başarısız olsun ve Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan olsun havasındalar…
Birde İstanbul’da Başak Demirtaş’ın aday olduğunu düşünün İmamoğlu efsanesi bir anda buhar oluverir…
Yerel seçimlerde yaşanacak hezimeti hepsi görüyor ve seçim sonrası kurultay hazırlığı içerisindeler…
Aday belirleme kavgaları da hep bundan kaynaklanıyor…
Örgütler ve belediyeler benim kontrolümde olmalı, olmalı ki kurultaydan ben çıkayım…
Kazanılacak belediyelerin imkanlarını kullanmak ve buraları bir mevzi haline getirmek için taraflar dişe diş bir mücadele veriyor…
Kocaeli bu savrulmalardan en çok etkilenen iller arasında…
İl Başkanı Bülent Sarı‘ya, İmamoğlu ve Özel tarafından mobbing uygulanıyor ve onun talepleri göz ardı ediliyor…
Fatma Kaplan‘ın da çok etkili olmadığını görüyoruz…
Milletvekili Harun Yıldızlı da kara listede…
Muhip Kanko çok fazla etliye sütlüye karışamaz çünkü Kılıçdaroğlu’nun kontenjanındaydı onu dinleyen kimse olmaz…
Nail Çiler kendisini geri safta tutuyor, Gebze Belediye Başkan adaylığını reddetti, sağlık sorunlarım var dedi…
Oysa Saide Arslan potansiyel adaydı, onun önünü keserek Darıca’ya gitmesine neden olan yine Nail Çiler’di…
İttifak olmayacağını anladıktan sonra sağlık sorunları nüksetti…
İlginçtir Karamürsel’i Ahmet Çalık ile karış, karış gezeceğim derken sağlığı iyi, milletvekili olurken sağlığı yerinde ama Gebze’de, Çayırova’da, Darıca’da adaylarla karış karış gezerek çalışacağım diyemiyor, “sağlık sorunlarım nedeniyle aday olamıyorum” diyor…
Yerel seçimlerden sonra Nail Çiler AK Partiye geçerse hiç şaşırmam…
Fatma Kaplan ön seçimden çıktı çıkmasına ama seçimi kazanabilecek mi?
Hakkında onlarca iddia var ve davalar açılıyor, kamuoyu bunlardan haberdar…
İyi bir belediye başkanlığı yapmadı…
Meclis üyelerini kafasına göre belirleyeceği de ortada…
İyi Parti ona çok kızgın, Kürtlerde öyle…
Yaşar Kardaş yetmez…
Fatma Kaplan’ın en büyük şansı kötüye giden ekonomik durum…
AK Partiye oluşan tepkinin yansıması Fatma Kaplan’a artı yazıyor…
Muhalefetin en güçlü adayı olarak kendini pazarlıyor ya ondan…
Ancak şunu çok rahat görebiliyorum…
Fatma Kaplan rahat değil ve seçimi kaybedebileceğini görüyor o nedenle büyükşehir adayının oyları yükseltecek birsinin olmasını istiyor…
İstiyor istemesine de her zaman olduğu gibi yine işin reklam ve şov tarafından bakarak yanılıyor…
Mustafa Sarıgül gibi geçmişi kirli, mafya ilişkileri ile gündem olan, belediyenin taşınmazlarını kendi şirketlerine 49 yıllığına kiralayan ve Kılıçdaroğlu’nun CHP’ye son kazıklarından biri olan adamın büyükşehir adayı olmasını istemesi bundandır…
Evet Fatma Kaplan’ın seçimi kazanması garanti değil ve o da bunun farkında yani siyasi hayatı bitebilir…
CHP, Kocaeli’de çok zayıf bir duruma düşürüldü…
Son olarak Atasoy Bilgin‘in büyükşehir adayı olarak açıklanacağı duyulduktan sonra Fatma Kaplan‘ı bir telaş sardı ve soluğu yine Ankara’da aldı…
İlk kez İl Başkanı Bülent Sarı ile aynı fikirdeler…
Her ikisi de Mustafa Sarıgül’ün büyükşehir adayı olmasını istiyor…
Ancak genel merkez yani İmamoğlu ve Özgür Özel Sarıgül’ü istemiyor çünkü Kılıçdaroğlu‘nun kapı kulu…
Fatma Kaplan‘ın bu hamlesi sonucunda Harun Yıldızlı ve arkadaşları Haydar Akar’ı tekrar gündeme getirdiler ve Fatma Kaplan‘a karşı bir hamle yaptılar…
Her iki ekipte genel merkezde tüm güçleriyle dişe diş bir mücadele veriyor…
Bakalım kim galip gelecek?
Keramettin Gençtürk‘ü ise hiç akıllarına dahi getirmiyorlar…
Oysa adam gibi çıkıp büyükşehirde ben adayım diyerek harcını yatıran tek aday olmasına rağmen Keramettin Gençtürk‘ü yok sayıyorlar…
Çünkü Keramettin Gençtürk Neoliberal değil…
Çünkü Keramettin Gençtürk solcu ve insanoğlu insan…
Onlara insan değil neoliberal kapıkulları gerekli olduğundan Keramettin Gençtürk 10 numara bol gelir…
Kocaeli’de iki ilçede CHP’nin kazanma şansı var…
Kandıra, Başiskele ve Dilovasın’da aday dahi gösteremiyorsun bu çok vahim bir durum…
Çayırova ise bir başka hikaye rezaletin son perdesi, Mustafa Anaç gibi bir değer yok sayıldı…
CHP’ni getirdikleri hale hele bir bakın…
Büyükşehirde ise Özgür Özel’i de getirip aday yapsalar Tahir Büyükakın’ın ardından nal toplar…
Bu açık ve net bir durum…
Zaten aksini onlarda iddia edemiyorlar…
Genel merkez Bülent Sarı’yı saf dışı bırakmak istiyor çünkü seçim yenilgisinden sonra kurultay geliyor ve Bülent Sarı‘nın yerine kendilerini destekleyecek bir il başkanı istiyorlar… Parti içi iktidar kavgası genel merkezi ele geçiren neoliberaller tarafından seçimlerden daha önemli.. Halk, memleket hiç birinin umurunda değil…
Eğer genel merkezde İmamoğlu ya da Özel kalırsa 5 yıl sonraki genel seçimlerde ne Harun Yıldızlı, ne Muhip Kanko, ne de Nail Çiler bir daha vekil olabilir..
Yerel seçim sonrası yapılacak kurultayda yine Örsan Öymen gibi adaylara imza verdirmeyecekler ve neoliberaller kendi aralarında sözüm ona genel başkan seçecekler…
Kılıçdaroğlu ekibi kurultayda büyük bir olasılıkla Amerika ile çok sıkı ilişkiler içinde olan Oğuzkan Salıcı’yı genel başkan adayı gösterecek…
Al birini vur öbürüne…
CHP bu savrulmalardan sonra dibe vuracak, küreselciler CHP’ni tamamen bitirmeyi amaçlıyor…
Bir daha umut olamayacak kadar hırpaladılar…
Şimdi sıra CHP’nin tarihi misyonuna geri dönemeyecek hale getirilmesinde…
Eğer CHP tabanı oynanan bu oyunun farkına varıp tabandan bir devrim hareketi başlatmaz ise amaçlarına da ulaşacaklar…
Zaten işin çoğunu bitirdiler, son darbe için bir çentik kaldı…
Yorumuna aynen katılıyor ve kutluyorum kardeşim.