CHP’nin içinde bulunduğu genel durumları ana hatları ile yazımın 1. ve 2. bölümünde anlattım…
Kocaeli için değerlendirmelerime devam edeceğim…
Ülke genelinde ağır bir seçim yenilgisi yaşandı ve ittifak allak bullak, kentte CHP açısından umutsuzluk hakim…
Türkiye ortalamasının altında bir oy oranı ile seçimden çıkıldı…
Kentte ve örgütlerde müthiş bir belirsizlik var gözler il kongresinde…
Kurultay yapılacak…
Ve önümüzde bir yerel seçim var…
Belediye Başkan adayı olmayı düşünenler tereddüt içinde ve bir mucize olabilir mi diyerek net bir tavır koymadan bekliyor…
Ülkede ekonomi kötü ve da daha kötüleşir mi?
Böylesi bir durum yaşanırsa AKP oyları ne kadar düşer?
Eğer böyle bir mucize olursa CHP’nin bazı belediyeleri kazanma şansı doğar mı?…
Yani göklerden gelecek bir mucize ile belki rüzgar CHP’den yana dönerse belediye başkan adayı olma heveslisi artabilir…
Tereddütler bunlarla bitmiyor elbette…
Aday olmayı düşünenlerde CHP üst yönetimine ve yöntemlerine karşı aşırı bir güvensizlikte var…
Yeni bir ittifak kurulacak mı?
Kurulursa ilçeler nasıl paylaşılacak?
Ve elbette Belediye Başkan adaylarını belirleme yöntemi ne olacak?
Kılıçdaroğlu bazı illeri şimdiden açıkladı…
Parti meclisine de onaylamak düşüyor…
Buradan da anlaşılıyor ki, parti meclisi genel başkan ne derse onu onaylama makamı olmuş…
Zaten her fırsatta Kılıçdaroğlu’na tam yetki vermediler mi?
Şaşmamak gerek…
Kılıçdaroğlu’nun genel başkan olduğu partide Parti Meclisine falan da gerek olmadığı ortada…
Bakalım onlar bu sadakatlerinin karşılığında kaçı kupon belediye başkanlığı ve başkan yardımcılığı ile ödüllendirilecek?
Evet CHP’de büyük bir belirsizlik var…
AKP sessiz sedasız temayüllerini ve hesaplarını yapıyor…
Büyükşehir adayları belli…
Tahir Büyükakın AKP için zaten bulunmaz bir nimet…
Kentte karşılığı var ve aynı zamanda başarılı…
İlçelerde ise parti içi dengeler gözetilecek ve adayların halkta karşılıkları değerlendirilerek atamaları yapılacak…
CHP öyle değil…
Genel Başkan sorunu var, kurultay beklenecek mi, yoksa kurultaydan önce mi adaylar açıklanacak burası muallakta…
İllerde milletvekillerinin, İl ve ilçe Başkanlarının tavrı ne olacak?
Ön seçim yapılacak mı yoksa Genel Başkanın iki dudağı arasında mı adaylar belirlenecek?
Örgütlerin düşüncelerine ne kadar itibar edilecek?
Örgütler şu an ne yapacaklarını bilemez durumda…
Partide yaşanan ideoloji yoksunluğu, depolitizasyon operasyonları ile neoliberal bir parti haline dönüştürülen CHP öz değerlerinden uzaklaştırılımış durumda ve savruluyor…
Birde skandallar patlıyor durmadan…
İzmit İlçede başarısız ilçe başkanı Hakan Çakar döneminde duvarda asılı İsmet İnönü’nün ıslak imzalı tablosu kaybolmuş…
(Hepimiz iyi biliyoruz ki, Erenkaya ekibi Hakan Çakar’ı ilçe başkanı yapmıştı…)
Manevi değeri ayrı ama maddi değeri de 2 milyon eder diyorlar…
Resmen skandal…
Bu olay seçimlere nasıl etki eder…
Yakında ulusal basına bile çıkar…
Bir CHP örgütünün düşürüldüğü içler acısı durum bu rezaletin sorumlusu kim?
İzmit’te başka adam mı kalmamıştı da bu hiç bir özelliği olmayan adam CHP ilçe başkanı yapılmıştı?
Sıradan bir simsar örgütün başına geçirildi ve sonuç ortada…
Tam bir fiyasko…
İzmit Belediyesi de aynı şekilde Fatma Kaplan sayesinde skandal üzerine skandallar ile sarsılıyor…
Akrabalara kurdurulan şirketlere verilen işler, ihaleler, doğrudan teminler gırla…
Belediyenin çivisi çıkmış, bütün izler birbirine karışmış durumda…
Meclis üyeleri, koordinatörler hepsi ayrı bir havada…
Bu adamlar hangi eşsiz özelliklerinden dolayı buralara taşındı ayrı bir tartışma konusudur…
İşte adamcılık çıkar ortaklıklarının en bariz örneğidir bu tablo…
Bir sürü işe yaramayan adam var ama milletin derdiyle uğraşan kimse yok…
Memleket umurlarında değil ama parti içi iktidar mücadelesinde maşallahları var…
Destekledikleri ilçe başkan adayına meşhur müteahhit koordinatör ve meslis üyesiyle birlikte delegelerden oy istemeye gidiyorlar gitmesine ama bu köyün çeşmesini neden b…k götürüyor diye sormuyorlar, bu mahallenin hali nedir böyle diye sormadıkları gibi çözüm için bir adım dahi atmıyorlar…
İşte bu liyakatsizlik, adamcılık ve kirli çıkar ortaklıklarının meyvesi olarak bu koltukları işgal eden zatı muhteremler yüzünden CHP bir arpa boyu yol alamadı bu kentte…
İlginçtir başlangıçta en çok eleştirdiğimiz isimlerden biri olan Emirşah Torun Fatma Kaplandan çok daha fazla emek harcıyor, işe yarar bir şeyler ortaya koyuyor ama tek başına ve Fatma Kaplan’a rağmen ne kadar çalışabiliyorsa o kadar yapabiliyor… Emirşah Torun’a fazla yüklenmişiz haksızlık etmişiz galiba…
Geçtiğimiz günlerde yaşanılan bir durumdan sonra bunun farkına vardım…
Basit bir iş için İzmit Belediyesinde ilgili birimler ve bazı meclis üyeleri defalarca aranıyor ama hiç bir şekilde insanların sorunuyla ilgilenilmiyor…
Emirşah Torun’u aradıktan 15 dakika sonra ise sorun çözüldü ve insanlar bu küçük olaydan dolayı mutlu oldu…
İşte insanlara böyle dokunursunuz ama bunun için önce insanın kendisine ve kurumuna saygısı olması lazım…
Orada neden oturduğunu hiç aklından çıkarmaması lazım değil mi?
Aldığımız duyumlara göre belediyede yine müfettiş varmış, şirketleri araştırıyor…
Bir yazımda bahsetmiştim organize işler birilerini şişler elbet bir gün…
Belki de vakti saati gelmiştir…
CHP’liler de bu durumdan hoşnut değil…
(Geçtiğimiz yerel seçimlerde yapılan bilinçli hatalar nedeniyle CHP 5 belediye kazanacak durumda iken Cengiz Sarıbay sayesinde İzmit belediyesinin yarısı kazanıldı, CHP tarihi bir fırsat kaçırdı…Eğer bu yanlışlar yapılmasa idi İzmit dahil olmak üzere Körfez, Derince, Karamürsel, Darıca kazanılacaktı. Gölcük dahi kazanılabilirdi ama Sarıbay’ı defalarca uyardığımız halde bilinçli bir şekilde seçimleri kaybetmeyi örgütledi, bunları defalarca anlattım zamanında… Eğer bu ilçeler alınmış olsa idi Fatma Kaplan’ın yarattığı olumsuzluklar o kadar göze batmazdı çünkü diğer belediyelerin başarısı bunu tolere edebilirdi…Hatta İzmit’e Fatma Kaplan değil de başka bir aday gösterilse idi İzmit Belediye Meclisi de CHP’nin olurdu söyledik ama dinletemedik. Muktedirler ( Alpaslan Seymen ve Cengiz Sarıbay) yaptı yapacağını…)
Yıllar sonra kazanılmış olan İzmit Belediyesi Fatma Kaplan yüzünden bir daha kazanılamayacak noktaya geldi…
Tüm Kocaeli’ne kötü örnek oldu…
İl Başkanı Bülent Sarı, Harun Yıldızlı ve Muhip Kanko’nun işi çok zor…
Bu kötü algıyı nasıl değiştirecekler?
İzmit’e aday olarak Hakan Tanta’yı dahi çıkarsalar bu durumu düzeltmeleri gerçekten kolay değil…
(Duyuyoruz ki, parti içinde geniş bir kesim Hakan Tanta’ya İzmit Belediye Başkan adayımız ol diye baskı yapıyor… Tanta isteksiz ama buna rağmen baskılar sonucu bu işi omuzlamak zorunda kalabilir…Tanrılar bir kurban istiyor…)
Hakan Tanta’yı aday yapmak iyilik mi olur, yoksa kötülük mü olur bunu iyi düşünmek gerek…
Belki de meydanı Fatma Kaplan’a bırakmak en doğrusu olur…
Kendi yarattığı bataklıkta boğulur…
O zaman İl Başkanı ve vekilleri kimse suçlayamaz…
Tabi Fatma Kaplan dışında…
O yine diyecektir “bana destek vermediler o yüzden kaybettim”
Onda filim bitmez…
İşte bu yazı dizisinin ilk 2 bölümünde bahsettiğim tüm olumsuzlukların bir sonucu olarak CHP Kocaeli’nde bu duruma düşürüldü…
Peki şimdi Fatma Kaplan ne yapmak istiyor…
Kendisi de çok emin değil onu kararsız bırakan nedenler var…
1- Bu defa gelen müfettiş ciddi araştırmalar yapıyor, mahkeme yolu gözüküyor…Önceliği bu açılacak davaları önlemek…Bunu becerebilirse sıra aşağıdaki seçeneklere gelecek…
2- Anketler yaptırıyor ve başka hamleler deneyecek… İzmit’e aday olup olmamaya ondan sonra karar verecek…Mevcut Belediye Başkanının 2. dönemde aday gösterilmesi doğaldır ama Fatma Kaplan’ın gösterilmesi doğal değildir, bakalım Kılıçdaroğlu kurultay öncesi onun adaylığını da açıklayacak mı? Fatma Kaplan bu konuyu da çalışıyor…
3- İzmit’e aday olup kaybetmektense Büyükşehir’e aday olup kaybetmeyi tercih edecektir…Böylece bir mağduriyet yaratıp ya genel merkeze, yada İstanbul Belediyesine postu atmaya çalışacak…
Delegasyonu kaybetti, madara oldu il kongresinde hiç bir iddiası yok ancak fasülye gibi kendisine nimet süsü vermeye devam edecek…
Yerel seçimlere çeyrek kaldı…
Ortalık toz duman ve umutsuz bir vaka İzmit Belediye seçimleri…
Yaşanılan durum, çıkmayan candan umut kesilmez denir ya işte aynen böyle bir durumda İzmit…
Yeni seçilen İlçe Başkanı Gökhan Ercan içinde büyük bir sınav olacak yerel seçimler…
Elbet birileri günah keçisi arayacaktır ama Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir derler ya benimki de o hesap…
Yarın yaşanılacakları öngörmekteyim sadece…
Bence onun içinde Fatma Kaplan’ın yeniden İzmit’e aday yapılması daha iyi olur en azından mağlubiyetin fatura ona kesilmez…
Bu köprünün altından daha çok sular akacak…
Ama bugünkü koşullara göre öngörülerim bunlar…
CHP İzmit’te olumlu bir gelişme olarak görüyorum Gökhan Ercan’ın seçilmesini…
Ekibinde tabandan politik isimler var…
Parti emekçileri var…
Ancak Genel Merkezden gelecek havayı bekleyerek başarıyı yakalayamayacaklarını bildiklerini zannediyorum…
CHP İzmit simsardan çok çekti, bir enkaza dönüştü…
Gökhan Darcan ve arkadaşları çok çaba harcadılar ve alınlarının akıyla partiyi seçime soktular ve Fatma Kaplan’a rağmen kısa zamanda enkazı toparladılar…
Şimdi Gökhan Ercan partide ideolojik akrabalığı ve idealizmi kentin kırlarına ve merkezine yeniden aşılamalı…
Yeni bir heyecanla örgütü politize ederek bir seferberlik başlatmalı…
Tabi eğer bu kentte bir iz bırakmak ve memleketi kurtarmak gibi bir derdi varsa bu işler için çaba harcar…
Muhtaç olduğu kudret partinin öz değerlerindedir, ideolojisindedir, ilkelerindedir…
Gökhan Ercan bunu başaracak birikime ve taban desteğine sahip şu anda bunu doğru kullanmalı…
Yoksa zaten oda simsarın durumuna düşer…
Onun en büyük şansı Harun Yıldızlı, Muhip Kanko ve Bülent Sarı ile çalışacak olmasıdır…
En büyük şanssızlığı da Fatma Kaplan gibi bir belediye başkanının olması…
Bu eksi duruma rağmen…
Elindeki şansı iyi değerlendirmelidir derim…
Diğer ilçelere yarın devam edelim bugünlük bu kadar yeter…
Bülent Karagöz…