Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, Abdullah Öcalan hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle tutuklanmasının ardından bugün hakim karşısına çıkıyor. Duruşma 1 buçuk saate yakın bir gecikmenin ardından başladı.
Canlı yayında kullandığı ifadeler nedeniyle tutuklanan ve hakkında 10 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemi bulunan gazeteci Merdan Yanardağ bugün hakim karşısına çıkıyor. Duruşmanın öncesinde mahkeme salonu önünde tartışma yaşandı.
Katıldığı televizyon programında Abdullah Öcalan ile ilgili açıklamaları nedeniyle “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla hukuksuzca tutuklanan TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ 11.30’da Çağlayan Adliyesi’nde 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı.
Duruşma 1 buçuk saate yakın bir gecikmenin ardından başladı.
ÖZGÜR ÖZEL: BİR AYDININ MAHKEMESİ İÇİN BURADAYIZ
Duruşma öncesinde CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel de basın açıklamasında adliye önünde hep birlikte ve omuz omuza olduklarını vurguladı. Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir kez daha Türkiye için bir utanca dönüşmüş olan fikir, basın özgürlüğünün karşısında sarayın yargısının sindirme ve bastırma çabaları yüzünden yatarı olmayan bir suç için 100 gündür tutuklu olan bir gazetecinin, bir aydının mahkemesi için buradayız. Merdan Yanardağ, söylemediği sözlerin cımbızlanarak, montajlanarak, bağlamından kopartılarak ve sosyal medyada başlayan bir linç girişiminin iktidara müzahir basın organları tarafından gündemleştirilmesi sonucunda yargının hiç almaması gereken, alamayacağı bir kararı almasıyla iddia edilen suçtan suçlu bulunsa dahi bir gün bile cezaevinde yatmayacakken 100 gündür, 100 gecedir Silivri Cezaevi’nde. O yüzden Merdan Yanardağ izleyicilerinden, Merdan Yanardağ sevdiklerinden, ailesinden mahkûm 100 gün cezaevinde yattı.
DURUŞMA SALONU ÖNÜNDE ARBEDE
Yüzlerce kişinin geldiği davanın duruşmasının 15 kişilik salonda görülmek istenmesi üzerine davaya katılmak isteyenler içeri giremedi. Mahkeme salonunun önünde arbede yaşandı.
SINIRLI SAYIDA AVUKAT ALINACAĞI AÇIKLANDI
Merdan Yanardağ’ın yargılandığı davada, salona tüm avukatlar girmek isterken, sınırlı sayıda avukat alınacağı belirtildi.
Duruşma salonu önünde yoğun bir kalabalık oluştu. 11.30’da başlaması gereken duruşma 1 saattir başlamadı.
Yanardağ’ın avukatı: Salona sınırlı sayıda avukat ve gazeteci alınacak
Merdan Yanardağ’ına avukatı Bilgutay Hakkı Durna, salonun önünde yaptığı açıklamada salondaki sandalye sayısının belli olduğunu ve tek ‘torpil’ yetkisinin Yanardağ’ın ailesinde olduğunu söyledi.
Durna, salonun önünde bekleyenlerden anlayış beklediğini söyleyerek, salondaki sandalye sayısının belli olduğunu ve sınırlıs sayıda avukat ve gazetecinin alınacağını söyledi.
Duruşmanın gecikmesi durumunda tüm hazırlığın ve konsantrasyonunun yitirileceği uyarısında bulundu ve “Buna izin vermenizi bekliyoruz” dedi.
MERDAN YANARDAĞ’IN AİLESİ SALONA ALINDI
1 saati aşkın süredir duruşmanın başlaması beklenirken, Merdan Yanardağ’ın ailesi duruşma salonuna alındı.
MERDAN YANARDAĞ SALONA GETİRİLDİ
Merdan Yanardağ, duruşma salonuna getirildi.
Bir buçuk saate yakın gecikmenin ardından duruşma başladı.
YANARDAĞ: BENİM TUTUKLANMAM BAĞIMSIZ MEDYAYA GÖZDAĞI VERMEKTİR
Duruşmanın başlamasının ardından Merdan Yanardağ savunmasına başladı.
Yanardağ, “Benim tutuklanmam bağımsız medyaya gözdağı vermektir” dedi.
Yanardağ savunmasında şunları söyledi:
“Bu dava basın özgürlüğünü ortadan kaldırma, Türkiye’yi baskıcı ortama sürükleme davasıdır. Benim tutuklanmam bağımsız medyaya gözdağı vermek içindir. Toplumu sindirmek içindir. 38 yıllık gazeteciyim. Tele1’in hem yönetim kurulu başkanı, hem genel yayın yönetmeniyim. Yargılanmamın nedeni terör örgütü övmek değildir. Burada olmamamın nedeni Tele1’in yayınlarından dolayıdır. Yaptığım programın süresi 50 dakikadır, bu programda suçu ve suçluyu övmemişim, ne olduysa ‘Türkiye bayrama giderken gündem boş çılgın bir gazeteciyim gündem yaratayım’ demişim böyle bir şey olabilir mi?
Böyle bir muameleye karşılaştım beni niye tutukladınız ya adresin belli tüm çağrılara uyumuşum hiç aksama olmamış. Şöyle bir tezgah kurulmuş sosyal medyada bir troll ordusu var onları millet sanan bir savcılık var. Dün Ayşegül Arslan’ın başına gelen de budur. Bir kampanya başlıyor kim oldukları belli değil. Büyük bölümü sahte dava açmaya çalışıyoruz isim çıkmıyor.
Sözüm ona infial var. Biri sokağa çıkmış mı yok Tele1’in önüne gelip bir protesto var mı, yok ama halkı kin ve düşmanlığa kışkırtmışım. Beni destekleyen binlerce tweet var bunları dikkate almayan savcılıkla karşı karşıyayız.
Seçimlerden önce yaptığımız yayınlar rahatsız etti. AKP’nin izlediği politikaları eleştirmek için yapıldı bu program”
YANARDAĞ: İDDİANAME İKİNCİ BİR MONTAJ YAPMIŞ
Merdan Yanardağ savunmasına şöyle devam etti:
“Üçüncü konu Özgür Özel’le ilgili, dördüncü konu ise AKP Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun Kürt sorununun tartışılmasının yeni rotaya ilişkin açıklamaları. Bir gün önce bir internet sitesinde Ensari oğlu bir röportaj veriyor ve diyor ki, ‘Yeni bir çözüm süreci olabilir aslında bu sorun çözülmüştü ama Demirtaş’ın yüzünden çözülmedi. Abdullah Öcalan iyi niyetliydi.’
Bu davanın asıl nedeni tecrit tartışması. Bu iddianamede Galip Ensarioğlu’ndan hiç söz edilmiyor. İddianame ikinci bir montaj yapmış.
Tele1’de bu güne kadar 3000 program yapmışım 62 saniyelik bir bölüm kesilmiş üstelik üzerinde 5 saat çalışılmış 25 haziranda sosyal medyaya yüklenmiş. Ebabil var ya kapatılan onun gibi hesaplar.
5 gün bu program hiç görülmemiş 5. gün infial yaratmış.
Neden bu konuyu tartıştık? AKP’nin yeni izleyeceği politikayı tartıştık. Öyle bir montaj yapılmış ki önü arkası yok. Bağlamında kopartılmış 62 saniye izleyip beni tutukladınız. Terör eylemi övülmemiş. Hepimizin evinde Dostoyevski kitapları var. Çara suikast yaptı, idama mahkum edildi arkadaşları kurşuna dizildi, çar tarafından affedildi. Şimdi ben Dostoyevski’yi övmüş mü oldum?
Necip Fazıl’dan örnek verelim; alkole düşkündür, kumara düşkündür, fotoğrafları vardır. Besleme basının ortaya çıkma sebebidir. Menderes’e ‘kapınızda it gibi titriyorum’ diye mektuplar yazan bir adamdır, ben üzerinde çalıştım. İslamo faşist denilecek bir yaklaşımı vardır. Biz Necip Fazıl iyi şairdir desek kumarbazlığını övmüş mü oluyoruz?
Yılmaz Güney iyi bir sinemacı desek onun tüm yaşantısına sahip çıkmış mı oluyoruz? Görülür bir gerçeklik var. AKP İmralı’yı siyasi bir araç olarak kullanmaya çalıştı. Daha önce kullandı onun üzerinden tehdit ediyor.”
YANARDAĞ: İNFAZ KANUNU UYGULA DEMEK NE ZAMANDIR SUÇ?
Yanardağ’ın savunmasından:
“2019’da bir mektup geldi, yerel seçimlerde kimse hakkında dava açılmadı benim hakkımda açıldı. Ali Kemal Özcan dedi ki; ‘İmralı sandığa gitmeyin dedi’. Ben de Tele1’de dedim ki; sen avukat değilsin, ailesinden değilsin, yargı görevlisi de değilsin. Nasıl görüştün? ‘Kitap yazıyorum ondan gidiyorum’ dedi. ‘Bilmiyorum, örgüte mi çalışıyorsun o yüzden mi gittin?’ dedim, şikayet etti. Dava istinafta. Ben bir gazeteci olarak bir olaya bakıyorum. İmralı’da tutuklanan Abdullah Öcalan ailesiyle görüşsün, biz de ne söylediğini bilelim. Devletin infaz kanununu uygula demek ne zamandır suç”
Kaynak: Gerçek Gündem