Önceki dönem CHP Kocaeli Mv. ve TBMM Bşk. Vekili Haydar Akar ile yaptığımız söyleşiden çok önemli sonuçlar çıkarmak mümkün.
CHP içerisinde Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte yaşanan savrulmalardan çok memnun olmadığı anlaşılıyor.
CHP, başkalarına benzemeye çalışmayı bırakmalı, kendi özüne dönmelidir diyor…
“Parti Meclisinde 2015 seçimlerinin değerlendirilmesi yapılırken şunları söylemiştim… Bugüne kadar pek çok yöntem denedik birleştik olmadı, ayrıştık olmadı bu defa Halka rüşvet verdik (Emeklilere çifte ikramiye vs) yine olmadı bu başarısızlıkların altında yatan başka sosyolojik nedenler var.”
1-Tarihsel nedenler.
2- Dinsel nedenler.
3- Güven problemi.
Bu nedenlerle ilgili çalışmak ve bu sorunları çözmek gerekiyor…
Ülkede konjonktör ana muhalefetin iktidara gelmesi için çok uygun iken, hayat pahalılığı, sığınmacı sorunu, işsizlik, enflasyon, çevre katliamları, yolsuzluklar vs. almış başını gitmiş, Neoliberal programlar sonucu üretim araçları yabancı sermayenin eline geçmiş, Tarım ve Hayvancılık bitmiş, Bankalar dahi yanacıların eline geçmiş, Madenler yabancı şirketlerin olmuş, Şeker-tütün ve daha pek çok piyasa yine yabancıların egemenliğine verilmiş kısacası halkın yüze yetmişi durumdan ve yönetimden memnun değil…
Temel sorun Kılıçdaroğlunun kendisi ve partiyi liberalleştirmesi, neoliberallerle masaya oturması, partiden solu tasfiye etmesi değil midir?
Hayda Akar, satır arlarında bu mesajları verirken diğer yandan artık Kılıçdaroğlu’nun partiyi kongreye götürmesini, bu kongrenin yerel seçimler öncesi bitirilmesini ve Kemal Beyinde aday olmaması gerektiğini savunuyor…
Ancak aday olmak herkesin hakkıdır ve buda kendi tercihidir diye de ekliyor.
Peki tüm bu olumsuzluklara rağmen aynı zamanda ülkenin kurucu iradesi olan CHP’nin neden oyu artmadı?
CHP seçimi neden kazanamadı?
Yerel seçimlerde kazanılan başarı, kendiliğinden oluşmuş bir toplumsal mutabakatın sonucuydu…
İktidar yıpranmıştı, halk desteğini büyük ölçüde kaybetmişti…
İktidarın yani AK Partinin seçimi kaybedeceği algısı genel anlamda oturmuştu…
Peki ne oldu da muhalefet kaybetti…
Birşeyler oldu… Bilinçli veya bilinçsiz ama bir şeyler oldu…
Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim stratejisi baştan aşağıya yanlıştı, danışman tercihleri de bunun en büyük göstergesidir…
Ki, bu sağdan gelen daha doğrusu AK Partiden transfer edilenlerde var içlerinde, danışmanlar adım adım Kemal Beyi kaybetmeye yönlendirdiler…
Belki de bu danışmanları AK Parti kendisi yolladı Kılıçdaroğlu’na, bilemiyoruz…
Tuncay Özkan ve çetesi sağ olsun…
O süreçte ALTINI ÇİZEREK DEFALARCA söylediğimiz gibi “KILIÇDAROĞLU ASLINDA KAYBETMEYİ ÖRGÜTLÜYORDU”
Altılı masanın kuruluşu bana göre asla masumane değildir…
Haydar Akar “iyi niyetle ve masumane bir girişim olarak başladı” dedi…
Mevcut bir ittifak zaten varken, toplumda karşılığı olmayan Deva ve Gelecek Partisine bu kadar taviz verilmesi hiç normal bir durum değildi…
Kemal Kılıçdaroğlu İyi Parti ile var olan ittifaktan kendisini Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkaramayacaktı…
Meral Akşener, Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanamayacağını söylüyor ve aday İmamoğlu veya Mansur Yavaş olmalı diyordu…
Bu nedenle Deva ve Gelecek Partisi masaya dahil edildi ve CHP listelerine 70 kadar vekil adayı yazıldı, diğer yandan Genel Başkanlarına da Cumhurbaşkanlığı yardımcılıkları ve bakanlıklar sözü verildi…
Karşılığında da Babacan ve Davutoğlu adayın Kılıçdaroğlu olması için oy kullandı…
Görüldüğü üzre altılı masanın kuruluışu hiçte masumane değildi…
Haydar Akar burada yanılıyor…
Aday Kılıçdaroğlu olsun dediler ama seçimlerde Kemal Beye oy vermediler…
Saadet ve Demokrat Parti zaten Kemal beyin aday olmasını kabullenmişti…
Böylece Meral Akşener metazori bir şekilde ikna edilmiş oldu…
Oysa Meral Akşener bu konuda çok haklıydı…
Nihayetinde İYİ Partililerin büyük çoğunluğu Kılıçdaroğlu’na oy vermedi, tıpkı diğerleri gibi…
Bu arada yaşananlar Akşener’in partisine büyük oy kaybettirdi, yüzde beşe kadar düştü, son anda barajı aşarak yüzde dokuzlara ulaştı…
Adaylık konusunda Kılıçdaroğlu’nun en büyük destekçilerinden biri de AK Parti stratejisinin yöneticileri idi…
Onlarda çalışıyordu ve en kolay yenebilecekleri adayın Kılıçdaroğlu olacağını düşünüyor ve Kemal Beyin adaylığının önünü açıyorlardı…
İşte bu nedenle İmamoğlu’nun önü kesildi…
CHP iki yılını Kılıçdaroğlu’nun adaylığını meşrulaştırmak için harcadı…
Erdoğan karşıtı olan herkesin tıpış tıpış gelip oy vereceğinden çok emin olarak, neoliberal küreselcilerinde desteğini aldığını zannederek, danışmanlarında goy goyu ile Kılıçdaroğlu seçimi kazanacağından çok emin bir şekilde süreci yönetti…
Tuncay Özkan ve çetesinden başka hiç kimseyi dinlemedi….
Öyle ya masadan aday çıkmıştı nasıl olsa…
Oysa bu çıkış ona seçimi çoktan kaybettirmişti ve o bunun farkında bile değildi çünkü gözlerine bir perde inmişti ve gerçekleri göremiyordu…
Kürtler ve sol-sosyalist kesim kayıtsız şartsız oy veriyordu…
Ama Selahattin Demirtaş’ın her destek açıklamasının oy kaybettirdiğinin farkına bile varamadı Kemal Bey…
Öyleki İyi Parti, Deva ve Gelecek tabanı dahi oy vermedi…
Dolayısıyla ittifak çoktan manasızlaşmıştı…
Önemli bir nokta daha var…
Babacan ve Davutoğlu’nun toplumda karşılığı sıfırdı…
Masaya hangi amaçla kim oturttu?
Ve bu Neoliberallerin bin sene geçse meclise girmeleri mümkün değildi…
Onlar masaya sadece Kılıçdaroğlu’nu aday yapmak için oturmamıştı elbet…
Aslında Kılıçdaroğlu birileriyle anlaşmaya vardığını sanıyordu ve bu anlaşmanın koşullarından biride Babacan ve Davutoğlu’nun yetkilerle donatılarak iktidarın asıl aktörleri olmaları gerekiyordu…
Yoksa Kemal Bey dün yüce divanda yargılayacağım dediği adama şimdi birlikte yöneteceğiz desindi ki…
Empeyalleri bir kez olsun eleştirmemesi, onlara iş birliği mesajları vermesi, Natoyu kutsaması başka neyi ifade eder?
Haydar Akar’da bu durumlara karşı çıktığını söyledi…
Seçim CHP için tartışılmaz bir şekilde yenilgiyle sonuçlanmıştır…
Bunun sorumlusu Kemal Kılıçdaroğlu’dur…
MYK ve Örgütleri değiştirerek bu sorumluluktan kurtulamaz…
Yerel seçimlerden önce Kongreleri ve Kurultayı yapmalı ve Kılıçdaroğlu kendisi de aday olmamalı…
Bu işe en çok AK Partililer üzülür çünkü onlar için en kolay yutulacak lokma Kemal Kılıçdaroğlu’dur…
Ve onlar isterki Kemal Kılıçdaroğlu hep CHP’nin başında kalsın…
Çünkü Kılıçdaroğlu CHP’nin başında olduğu sürece AK Parti her seçimi kazanacak ve iktidarda kalmaya devam edecektir…
Yani Özgür Özel “Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifasını isteyenlerin altını kazıyın AKP çıkar” diyor ya…
Hiçte öyle değil Kemal Kılıçdaroğlu’nun kalmasını isteyenlerin altını kazıyın bakın sadece AKP çıkmıyor, küresel sömürgeciler çıkıyor, Daron, Rifkin ve daha kimler kimler çıkıyor…
Özgür Özel trollük yapmayı bıraksın da CHP neden kaybetti önce onu iyi bir araştırsın…
Haydar abisini iyi dinlesin…