CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, İstanbul Anadolu Başsavcısı İsmail Uçar’ın iddialarını kürsüden tek tek sıraladı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, gazeteci Timur Soykan’ın haberiyle gündeme gelen İstanbul Anadolu Başsavcısı İsmail Uçar’ın iddialarına ilişkin konuştu.
Kılıçdaroğlu, “İlk kez devlette görev alan bir savcı, dilekçe vererek, yargıdaki çürümüşlüğü ortaya koyuyor. Belge tutanaklar da var” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
İsrail’in uyguladığı politikanın en büyük eleştirilerini de İsrailli aydınlardan aldığını da unutmamamız gerekiyor.
Biz Filistin halkının kendi topraklarını kazanmasını istiyoruz. Biz insanlık dışı ablukanın kaldırılmasını istiyoruz. Biz akan kanların durdurulmasını istiyoruz.
Biz Ortadoğu’da barış istiyoruz. Amasra maden faciası nedeniyle Amasra’ya gittik. 43 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Davaları takip ediyoruz. Bu konuda CHP’nin verdiği mücadeleyi de anlatmamız gerekir. Metan oranı defalarca riskil seviyeye çıktığı, bunun müessesede olduğu, ancak bu durumda dahi işçilerin çalıştırıldığı bilirkişi raporlarında yer almakta.
Sonuç olarak kazanın meydana gelmesinde TTK yüzde 100 bilirkişi raporu var. Pekiyi ne oldu? TTK Müdürü terfi ettirildi.
Biz kendi ülkemizde, bu mübarek topraklarda yabancı asker postalı istemiyoruz. Kendi topraklarına yabancı askerleri davet edip terörle mücadele ayağı altında, bazı müdahalelerde bulunmalarına izin vermek vatana ihanettir. Yabancı askerler Türkiye’de neye müdahale edecekler ya?
Terörle mücadele ise kahraman askerimiz var, polisimiz var, uzman çavuşlarımız var, korucularımız var. Yabancı askeri davet işgaldir. Bahçeli ve Erdoğan’dan yanıtlar istedim. Bahçeli diyor ki, böyle bir şey yoktur, şayet verilecek bir tek canımız var diyor. Ben ülkemde yabancı asker postalı istemiyorum terörle mücadele konusunda.
Terörle mücadeleyse gideriz. Teröristler size saldırmadı bana saldırdı. Siz çocuklarınızı parayla pulla gönderdiniz ben öyle göndermedim. ABD’nin SİHA’yı düşürmesinin bedelini soracaklarmış. Sen onu benim külahıma anlat. Papazı niye gönderdiniz? Sen papazı teslim ettin ben sana nasıl güveneceğim? Bu can bu bedenden çıkmadıkça göndermeyeceğim demedin mi? Cemal Kaşıkçı cinayetinde bir tehdit geldi, dosyayı Suudi Arabistan’a teslim ettiler. Ben sana mı güveneceğim?
Kuzey Irak’ta bizim askerimizin başına çuval geçirdiler, ne dedi: Ne notası müzik notası mı vereceğiz, demedi mi? 20 milyon dolara Mavi Marmara’yı sattılar. Biz bunları bilmiyor muyuz? Sen yabancı askerleri davet ettiğinde bütün CHP’liler olarak onların karşısına dikilip, onları bu ülkeden göndereceğiz.
‘HAKLI OLANLAR MAHKEMEDE, HAKSIZ OLANLAR DIŞARIDA’
Haklı olanların mahkemede, haksız olanların dışarıda olduğu bir süreci yaşıyoruz. Osman Kavala, Selaattin Demirtaş, Can Atalay, Çiğdem Mater… bunlar içerideler. Uyuşturucu baronları, bunlar dışarıda…
Bu ülkede aklı başında olan her vatandaş adaletin olmadığını biliyor.
Adaleti eğer Saray’dan beklerseniz, adalet adalet olmaktan çıkar. Adaleti sağlayacak olan yargıçtır. Eğer yargıç birilerinin telkinleriyle, rüşvet aldığı için karar veriyorsa o zamna yargıda ciddi sorunlarımız var demektir. Çürümeyi bizzat görüyoruz ve yaşıyoruz.
Adalet dağıtanlar adaletsizlik dağıtıyorsa, tercihini güçten yana yapıyorsa, siyasi nüfuzlu birinin emrindeymiş gibi karar veriyorsa, orada adalet ölüyor demektir.
Yargıçlar tercihini güce göre yapıyorsa orada adalet ölüyor demektir. Fatih Sultan Mehmet yüzyıllarca önce demiş: Kadıyı satın aldığın gün adalet ölür. Adalet öldüğü gün de devlet ölür. Bunlar Fatih Sultan Mehmet Han diyordu. Hakim mahkemeden mahkemeye değişiyor. Mafya, siyaset iç içe geçerse devlet büyük yara alır.
Birgün gazetesinde atılan imza çok önemliydi. Atar topar yayın yasağı getirdiler. Timur Soykan’ı kutlamak lazım.
Daha sonra biz belgelerin tümüne ulaştık.
Bir savcı,devlette görev alan bir savcı. Bir çete ve rüşvet olayını bir dilekçeyle bildiriyordu.
6 Ekim 2023 tarihinde bir dilekçe veriyor ve yargı sistemindeki çürümüşlüğü belgeleriyle ortaya koyuyor. 15 ayrı savcının imzaladığı belgeler tutanaklar da var.
Zindaşti’yi serbest bıraktıran bir milletvekili vardı. Hakim, çok telefon edildiğini, baskı altında kalıp serbest bıraktığını söylemişti. Timur Soykan, gazeteci bir haber yaptı ve cezaevine gönderildi. Biz onun yazılarını araştırdık. İlk kez devlette görev alan bir savcı, dilekçe vererek, yargıdaki çürümüşlüğü ortaya koyuyor. Belge tutanaklar da var.
Diyor ki savcı, yargı içinde çeteler oluştu. Kanserli hücreleri yok etmek için, bu çeteleri yok etmek için kemoterapi uygulamak gerekir diyor. Bu savcı ve hakilmlerin, FETÖ’cü hakim ve savcılara rahmet okutur duruma geldiğini söylüyor. Uyuşturucu gibi bir melaneti hoş gören, uyuşturucu liderlerini serbest bıraktıran bu çeteyi çökertmeliyiz diyor. 125 kilo uyuşturucu maddeyle yakalanan kişiyi para karşılığı serbest bıraktılar diyor. Çete lideri yurt dışına çıkarken yakalanıyor ama serbest bıraktılar diyor.
Ayrıntılar gelecek…
Kaynak: Gerçek Gündem