Yüze yüz kazanılacak bir seçimi kaybetmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar, planladılar ve başardılar…Seçimden 1 yıl önce Kılıçdaroğlu ve ekibi tarafından bunun planlandığını söylemeye başlamıştım, binlerce kez bu seçimi kaybetmeyi örgütlüyor Kılıçdaroğlu demiştim…Ve seçimin son gününe kadar Kılıçdaroğlu’na methiyeler düzen sözüm ona muhalif yazar çizer takımı bugün Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyor…Oysa gerçek ortadaydı ve seçim kaybetmeyi örgütlüyorlardı…Tarih yine beni haklı çıkarmıştı…Ve bugün öküz öldü ortaklık bitti hesabı Akşener’den tutun, Onursal Adıgüzel’e kadar eteklerindeki taşları dökmeye başladılar…
CHP Kurultaya gidiyor ve hemen ardından yerel seçimlerle yüzleşecek…
Genel seçimleri kaybetmeyi örgütleyen Kemal Kılıçdaroğlu ve çetesi yine türlü oyunlarla delegasyonu ele geçirme kavgası veriyor…
Özellikle son 13 yılda acayip kutsal bir Aristokrat sınıfı oluştu CHP’de…
Neoliberaller ve ülkenin sömürgeleşmesi onları son derece bahtiyar ediyor…
Bunlar genellikle iş insanlarından oluşuyor ama içlerinde avukat, gazeteci vs. olanlarda var…
Ve iktidarla çok haşır neşirler…
Hepsi de giderek zenginleşiyor…
Ülkede üretim araçlarının yer altı ve yer üstü kaynaklarının küresel sömürgecilerin ellerine geçmesinden de hiç rahatsız değiller…
Hatta onlara taşeronluk yapanlar, bu şirketlerin reklamlarını yayın organlarında afaki rakamlarla yayınlayanlar bile var içlerinde…
Ve dahi partinin üst yönetiminde olmanın avantajlarını kullanarak sevgilinizi bile vekil yaptırabiliyorsunuz…
Eğer daha aşağıda il örgütü üzerinde etkili iseniz yakınlarınızı kurultay delegesi, belediye meclis üyesi, kazanılan belediyelerde önemli noktalara getirebiliyorsunuz…
Ya da Genel Başkan danışmanı iseniz başı ağrıyan sevgilinize genel başkanın makam aracı ile ağrı kesici bile gönderebiliyorsunuz…
Cumhuriyet elden gitmiş, Halk yosullaşmış, mülkiyetsizleşmiş, köleleştirilmiş ve cahilleştirilmiş umurlarında mı?…
Onların her bir şeyleri var…
Seçim sürecinde Kılıçdaroğlu çetesinin çevirdiği filimler bir bir ortaya çıkıyor…
Adamlar aynen o günlerde hep söylediğim gibi kaybetmeyi örgütlemişler…
Pandoranın kutusu açıldı, Onursal Adıgüzel açıkladı bazı şeyleri…
Kılıçdaroğlu bağımsız kuruluşlara yaptırılan anketlere göre Erdoğan’ın 4-5 puan gerisinde iken, bunu genel merkezde tüm yetkililer biliyor iken, aynı anketler Mansur Yavaş veya İmamoğlu ile seçim kazanılacağını söylerken neden İlla Kılıçdaroğlu aday yapıldı?
Ebette seçimi kaybetmek…
Bir diğer konu, yüzde 1 bile oyu olmayan neoliberal AKP eskilerine daha seçim kazanmadan Cumhurbaşkanlığı yardımcılıkları, Bakanlıklar ve en önemlisi vekillikler ulufe dağıtılır gibi dağıtıldı, amaç neydi?
Küresel sömürgecilerle işbirliği içinde olduklarını sol cenaha göstermek ve oy vermemesini sağlamak…
Amaç yine seçimi kaybetmek…
CHP antiemperyalist olmalı iken emperyalistlerle işbirliği mesajları vermesi, Rusya’ya kafa tutması, Neoliberal iktisatçılar olan Daron ve Rifkinle buluşması, yabancı sermayeye güvenli alanlar açacağız, Ali Babacan’a ekonomiyi teslim edeceğiz demesi emperyallere tam teslimiyet anlamını taşıdığı halde neden ısrarla küresel sömürgecilere yanaştı?
Çünkü Türk halkı Amerikancıları sevmez…Bütün mal varlığı Amerika’da olan Erdoğan günde 5 vakit ABD’ye küfretti, dış güçlerden bahsetti ama Kılıçdaroğlu ABD ile işbirliği içinde olacağını açık ve net beyan etti…Halk Kılıçdaroğlu’nu ABD işbirlikçisi olarak gördü…ABD PKK’ya destek veriyor diyerek CHP’yi de terör destekçisi olarak yaftaladılar..
Ve Kılıçdaroğlu bile bile bu görüntüyü vererek seçimi kaybetmeyi örgütledi…
Selahattin Demirtaş’ın cezaevinden yaptığı her açıklamanın ardından CHP oy kaybetti, bu açıklamaların ters tepeceğini bilmiyorlar mıydı? Kılıçdaroğlu buna neden müsade etti? Çünkü seçimi kaybetmek istiyordu görevi buydu…
Çoğu Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı aynı zamanda küreselcilerin uzantıları olan 70 küsur vekil CHP listelerine kondu?
39 tanesi meclise taşındı…
Neoliberal Kılıçdaroğlu ve ekibi için en önemli düstur partide Atatürkçüler ve solcular var olmasın…
Ülkede yaşanan emperyalistlerin neoliberal işgallerinin önünde engel yaratacak bir muhalefet oluşmasın…
O nedenle parti içi iktidar her şeyin önünde…
Çünkü parti içi iktidarı ele geçiren CHP’nin kesin kazanacağı kupon belediyeleri de yönetir…
Genelde muhalefette kalacaksın…
Yerelde 5-10 belediyede iktidar olacaksın…
Ve ana muhalefet olarak halkı kandırmaya devam edeceksin…
Tabi Kılıçdaroğlu’nun çetesi 5’li çete ile ilişkilerini geliştirecek, iktidara yardımcı oldukları için çeşitli işlere el atacaktır…
Kolay mı milyonlarca insanın umutlarını boşa çıkartmak, heba etmek, seçimleri bilerek ve isteyerek kaybettirmek…
CHP’de bu işleri organize eden bir çetenin varlığı inkar edilemez bir duruma gelmiştir…
Ve bu adamlar CHP’yi yağmalamakla kalmıyor 5’li çete ile de dümenler çeviriyorlar…
Yalan anketler düzenleyen kiralık firmalara ödenen paralar ve bu firmaları genel merkeze sokanlar belli…
Onursal Adıgüzel diyor ki…
“Seçimi kaybedeceğimiz biliniyordu…“
Ama bildiğimiz çete kiralık firmaların anketlerini öne sürüp ısrarla seçimi kazanıyoruz diyorlardı…
Kısacası arkadaşlar halk kandırıldı…
Halk kendiliğinden oluşturduğu toplumsal mutabakat sabote edildi…
Aslında kazanılmış bir seçimi altılı masayı kurarak, Kılıçdaroğlu aday gösterilerek, abuk subuk ittifaklarla vekil listesi hazırlayarak kaybettirdiler…
CHP’de ki çetenin görevi buydu ve görevlerini başarıyla gerçekleştirdiler…
İfşa oldukları halde vaz geçmiyorlar, utanmıyorlar ve CHP’nin yakasından düşmüyorlar…
Evet işte böyle saçma sapan bir durum var ortada…
CHP tabanı değişim diyor ve Kılıçdaroğlu’nun gitmesini istiyor ve bu açık bir gerçeklik olmasına rağmen Kılıçdaroğlu direniyor…
Kongrelere müdahele ediliyor ve Kurultay delegelerini dizayn etmeye çalışıyor…
Bunun yanı sıra birde tavşan aday çıkardılar…
Ne olur ne olmaz diyerek Özgür Özel’i sürdüler piyasaya…
Kılıçdaroğlu’nun kopyası…
İnsanlar aslı varken niye kopyasına oy verelim desinler istiyorlar…
Tıpkı Genel seçimlerde olduğu gibi…
Özgür Özel seçim sonrası göz yaşları içinde Kılıçdaroğlu’na olan aşkını haykırmıyor muydu?
Değişim isteyenlerin, Kılıçdaroğlu bıraksın diyenlerin altını kazıyın AKP çıkar demiyor muydu?
Ne oldu da fikri değişti bu vatandaşın?…
Kılıçdaroğlu’na muhalif olduğunu İmamoğlu ekibini nasıl inandırabildi?
Dedim ya Kılıçdaroğlu ve çetesinde oyun bitmez…
Örsan Öymen CHP’ni gerçek kimliğine kavuşturacak tek adaydır bunu esasında hepimiz biliyoruz…
Onlarda biliyor ama onların CHP’nin gerçek kimliğine dönmesiyle ilgili bir sorunları yok…
Şimdi tek dertleri koltuk paylaşımının yeniden şekillenmesi…
Yoksa CHP’ni neoliberaller le geçirmiş kimin umurunda?
Kılıçdaroğlu olmazsa Özgür Özel olsun ve devran devam etsin…
Özgür Özel dün gözyaşları içinde Kılıçdaroğlu’nun her yaptığı işe hiç düşünmeden evet diyen adam bugün Kılıçdaroğlu’na muhalefet edip karşısına rakip oluyor…
Çok komik değil mi?
İnsanları aptal yerine koymaktır bu, başka bir şey değil…